Babamın İstanbul’dan taşıdığı devasa siyah minderlerin üzerine yayıldım. Buradan portakal ağaçlarının tepelerini görüyorum. Ancak uzaktan...
"Kendimle nesneler arasına sözcükler koymaya ne kadar çalışsam da uygun olanları bulamadım; çünkü bulduğum sözcükler sert ve çatlaktı: Onları dile getirmek sayısız taşı dizmek gibi bir şeydi."