Yıllar önce Özgecan’ın ardından yazmışım. Bugün yazmışım gibi. “Sen duymasan da, aldırmasan da, sen bilmesen de bilen biri vardır....
Birilerinin takım elbiseli iyi halleri olacak. Birtakım kravatlar takacaklar ve onu kötüleyecekler boyuna. Parmaklar sallanacak, gözler...
"Kendimle nesneler arasına sözcükler koymaya ne kadar çalışsam da uygun olanları bulamadım; çünkü bulduÄŸum sözcükler sert ve çatlaktı: Onları dile getirmek sayısız taşı dizmek gibi bir ÅŸeydi."