Ölmek Ne Değildir

“Ölmek Ne Değildir” adlı öyküm Sözcükler Dergisinin yeni sayısında.

.

.

[…] Kesin bir şey söylemek zor, dedi görevli. Geçen sefer de bu adam gelmişti. O zaman da aynı bugün yaptığı gibi siyah deri çantasını pat diye masaya indirmişti. Çantalara da çantaların seslerine de tahammülüm pek az. Ama bir şey demedim. Yere baktım hemen. Yüzyıllarca basılmaktan kalan izlerle dolu gri taştan bir örtünün üzerindeydik. Masanın demir ayakları arasındaki pabuçları tanıdım. Üstün körü parlatılmış sivri burunları, kaygan ve çizik çizik olmuş tabanlarını da. Asla dip dibe durma gayretine sahip olmayan iki parça, hasbelkader bir araya geldiğimiz bu dört duvar yeryüzünün üzerine tereddütsüz yayılmıştı. Benimkilerse ürkek hayvanlar gibi sandalyenin altına doğru çekildiler, birbirlerine sokuldular. Aramızdaki masa yükselen sulardan geriye kalan ince kuma dönüştü: Dağılmış ve yeniden dağılmaya hazır […]