top of page

Hırsız Adımlar

Kadının, bilhassa annelik müessesesi üzerinden -ve bıyık altından- yargılanmasının hırsız adımları var:

Kınama

Acıma

Akıl verme.

İlk adıma sallanan işaret parmağını ve kaş kaldırıp göz devirmeleri çizelim.

İkinci adıma, sağa eğilmiş baş ve iki saniye sürecek üzüntü ifadesi koyalım. Bu adımda bir konuşma baloncuğu çıksın, “onu da anlıyoruz” densin ve ivedilikle önceki ebeveyn (annenin annesi) suçlansın (hop birinci adıma geri dön!).

Üçüncü adım için bir motto yeterli: sadece ebeveynlikle ilgili de değil, geçim derdi dahil her zorlukta söylenen sihirli bir cümle: #eozamansendedestekal

Bir yerlerde destekistegelsindüğmeleri;

köşe başlarında destekmerkezleri destekarabaları destekgüçleri olmadığına göre bu söz, desteğin ancak bileğin hakkıyla “alınacak” bir şey olduğunu ima ediyor herhalde.

.

.

Bu sihirli yardım cümlesi hayatın her alanında, insanları isteseler de kendi kendilerine gerçekleştiremeyecekleri iyileşmelerden, “isteseler de isteyemecekleri” desteklerden sorumlu tutar. Tamam da; güçlü, cesaretli, iyi, dengeli, sağlıklı, üretken, başarılı ve daha bir yığın şey olmayı ve tabii kişisel olarak mükemmel gelişmeyi ve her şeyin üstesinden gelmeyi tek bir insanın sırtına yüklemek gerçekte neye hizmet eder?

Tüm destek ağlarını yıkan, dağıtan, yok eden, var etmeyen sistemleri bir kez olsun sorgulamadıkça ve “desteğin” rahatça uzanıp alınabilecek bir şey haline gelmesi için birlikte bağırmadıkça, o sihirli cümle, sadece boş bir laf değil, hazırda bir silah olacak kuşkusuz.

.

.

“Çocuğu bir köy büyütür.”

“Evet tatlım, o köy de sensin. Ne sanmıştın?”



bottom of page