Ağla(ma!)k
Çocukken ağlamayı bir haksızlık, karnı tok sırtı pek hayatımda bir tür adaletsizlik olarak görür, bir katı suçlulukla gözyaşlarımı içeri kaçırmanın yollarını arardım. Büyüdükçe, ağlamakla olan ilişkim de büyüyüp dev bir duvar oldu. Hep o duvarın yakınında yaşayıp onu hiç aşmadım, bunu da büyüklük bildim. Az önce Rüzgar neden bilmem, kollarımda bas bas ağladı, ona sımsıkı sarıldım. Işıkları açmadım, yer değiştirmedim, "şşş tamam, bir şey yok" demedim. İkimizi birbirimize bağla